Çocukluğum boyunca kim olduğumu biliyordum.

Sevgili kızım, Doğum Günüm yaklaşırken, her yerdeki tüm Hıristiyanların Doğumumun nedeni üzerinde düşünmelerini arzu ediyorum.

Benim Doğumum, Babam tarafından O'nun Büyük Merhameti ve çocuklarına olan olağanüstü Sevgisi nedeniyle planlanmıştı. O'nun en büyük fedakârlığı, Kendisinden doğan biricik Oğlunu, O'nu Kendi Şartlarıyla tanımak istemeyen günahkârlarla dolu nankör bir dünyaya göndermekti. Peygamberler aracılığıyla, onların katılaşmış yüreklerini O'nun Yüceliği'ni aramaya yöneltmek için her türlü girişimde bulunuldu. Ama onlar O'na karşı geldiler ve kendilerini ruhlarının gıdasıyla besleyen peygamberleri öldürdüler.

Masum bir çocuğu, biricik Oğlu'nu dünyaya göndererek, Efendilerine hizmet etmeleri gerekenlerin önüne Kendisini insan bedenine bürünmüş alçakgönüllü bir hizmetkâr olarak koydu. Bu nedenle Efendi, alçakgönüllülüğün en büyük şekli olan Hizmetkâr oldu. Yine de çocuklarını o kadar çok seviyordu ki, onları Şeytan'ın aldatmacasından ve ayartmasından geri kazanmak için her şeyi yapmaya hazırdı.

Çocukluğum boyunca Kim olduğumu ve Benden ne beklendiğini biliyordum. Aynı zamanda Kim olduğum ve Benden ne beklendiği bilgisi beni çok korkuttu ve bunalttı. İnsan olduğum için korkudan muzdariptim. Kolayca incinebiliyordum. Benimle temasa geçen herkesi sevdim ve herkese güvendim çünkü onları seviyordum. Beni öldüreceklerini bilmiyordum, çünkü Krallığımın geldiğini sanıyordum. İnandığınız gibi Benimle iletişim kurmayan Babam tarafından Benden saklanan bazı şeyler vardı. Bunun yerine, Babam tarafından istendiğinde, herkese kurtuluş getirmek için Bana verilen görevde aşılanmış bir bilgi aldım.

Babamın Yasalarını bildiklerini sanan ama onları kendi arzularına ve egolarına uyacak şekilde çarpıtanların ruhlarını kazanmak için her türlü İlahi Müdahale yapıldı.

Sevgili Annem ve babam Aziz Joseph ile her aile gibi uzun yıllar yaşadım. Onları çok seviyordum ve mutluydum. Çok yakındık ve Annem Kutsal Ruh'un Gücü tarafından kendisine verilen özel Lütuflarla donatılmıştı. Bu, Görevimin neleri gerektirdiğini tam olarak bildiği anlamına geliyordu. Karşılaşacağım zorlukları biliyordu. Reddedilmeyi. Alay edilmeyi. Ama öldürüleceğimi de bilmiyordu.

Misyonumdaki ilk iki yıldan sonra, günde yirmi saatimi Gerçeği vaaz ederek geçirdikten sonra, muhalefetin arttığını fark ettim. Sözümü duyan herkes, onlara ne anlatmaya çalıştığımı tam olarak anlayamasalar bile, ona karşı uyanıktı. Onlara söylediklerimin Gerçek olduğunu kabul eden pek çok kişi, karşılaştıkları alaylar nedeniyle Beni takip etmekte zorlandı. Her iki durumda da düşmanlarım Beni görmezden gelemezdi. Çok fazla tartışma, çok fazla münakaşa ve çok fazla sürtüşme konusu oldum.

Ahlakım, Akıl Sağlığım ve Niyetlerim de dahil olmak üzere Benim hakkımda korkunç yalanlar yaydılar - ama yine de yaptıklarımı, söylediklerimi ve Babamın Krallığı hakkında onlara söylediklerimi görmezden gelemediler.

Beni sevenler, ama Beni izlemeye cesaret edemeyenler tarafından ihanete uğradım.

Babamın Lütfuyla, nihai farkındalık Benim için netleşene kadar tüm bu Acılara katlandım. O zaman Beni kabul etmeyeceklerini biliyordum. Sonuna doğru Gerçeği biliyordum, ama aynı zamanda vazgeçemeyeceğimi de biliyordum. Ve böylece, en büyük Alçakgönüllülük eylemiyle, Tanrı, Biricik Oğlu aracılığıyla Kurban oldu ve böylece insanların O'na korkunç bir acı, kırbaçlama ve şiddetli bir ölüm uygulamasına izin verdi. Şeytan'ın gözünden bakıldığında, Benim bu korkakça görünen eylemim, onun Benim aslında İnsanoğlu olduğumdan şüphe ettiği anlamına geliyordu. Ve böylece kandırılmış oldu. Bu nedenle Şeytan bu Büyük Alçakgönüllülük Eylemine karşı koyamadı, çünkü ayartacak kimse kalmamıştı. İnsanlık sevgisiyle dolu, istekli ve sessiz bir kurban olarak ölüme gittiğimde, o, Şeytan, bu eylemle rekabet edemezdi, çünkü onda herhangi bir alçakgönüllülük biçimi yoktu. Bu yüzden, ruhları kurtarmak ve dünyaya Ebedi Yaşam mirasını bırakmak için isteyerek ve yakıcı bir arzuyla gittim. Ancak Krallığım çoğunlukla Şeytan'ın egemenliği altında kaldı. Ancak ruhlar Gerçeği biliyordu.

Şimdi insanlığın Gerçeği anlamasını sağlamak için, Krallığımı geri almaya geldim. Bunu yaparak Şeytan'ın gazabına uğradım. Gerçeği gizlemek için yaptığı planlar ayrıntılı ve karmaşıktır. Kurnazca, uğruna geldiğim ruhları Benden esirgemek için bu son girişiminde Kiliseme sızdı. Onlara vaat ettiğim Görkemli Krallığa doğal hakları olan ruhları. Bu sefer kazanamayacak. Ancak pek çok ruh kandırılacak ve Sevgili Babam tarafından insanlığa verilen En Büyük Armağan'dan mahrum bırakılacak. Sonsuzluk boyunca mükemmel bir beden ve ruhla Tanrı'nın Yüceliği içinde bir yaşam sürmek sizindir. Hepinizin. Tanrı'nın Gerçek Sözü'ne karşı körleşmenize izin vererek bunu heba etmeyin.

Senin İsa'n